Kokteyller ve miksoloji, son zamanların yükselen trendlerinden oldu. Bir dönem nasıl her yere üçüncü dalga kahveciler açılıyor ve onlar konuşuluyordu; şimdi de sürekli yeni açılan kokteyl barları veya açılan yeni yerlerin özenle hazırlanmış kokteyl menülerini konuşuyoruz. Kokteyl barların, gece kulüplerine kıyasla daha sıcak ve samimi havasından dolayı son yıllarda böyle yerleri daha çok seviyorum. Ayrıca farklı farklı kokteylleri denemeyi, birbiriyle yarıştırmayı seven biri olduğum için yıllardır bu kokteyl kültürünün Turkiye’de oturmasını bekliyordum, çok mutluyum.
İstanbul’daki favori kokteyl mekanlarımı listeledim:
1- Spago
Liste icin aklımdan mekanları geçirirken, bir numarayı hiç düşünmeden Spago’ya verdim. Çünkü burası tam anlamıyla dört dörtlük!
Kokteyl menüsü detaylı ve özenli. Farklı zevklere hitap edecek birçok farklı kokteyl var. Benim favorilerim ferah bir tat veren “London Calling” ve biraz daha tatlı olan cin, limon ve gül suyu ile “Forbidden Kiss”. Açıkçası burada denediğim hiçbir kokteyli beğenmediğim olmadı diyebilirim.
Spago ayrıca çok özenli bir işletme. Teras katında bulunduğu St. Regis oteline yakışır şekilde beş yıldızlı bir hizmet veriyorlar, herkes çok kibar ve yardımsever. Mekan tasarım olarak da hoşuma gidiyor. Yazın terastaki yuvarlak bar ve manzarası insanı başka bir moda sokuyor; kışın da içerdeki barı ve iç kısmının ambiyansı çok güzel. Biraz daha şık bir opsiyon istiyorsanız aradığınız yer burası.

Nerede: Nişantaşı’ndan Mim Kemal Öke Caddesi’nde Maçka’ya doğru giderken solda kalan St. Regis otelinin en üst katında.
2- Moro
Yine Nişantaşı’nda ama biraz daha “mahalle” havasını yaşatan bir yer arıyorsanız cevap Moro. Moro tam rahat-şık bir yer. Aslında tapas ve pintxos’lar ile İspanyol Mutfağı sunuyorlar ama bu konsepte ek olarak muhteşem bir kokteyl menüleri de var. Hem yemeğe gitmek için hem de yemek sonrası bir şeyler içip takılmak için ideal! Ayrıca müzikler de çok iyi!

Taze armut, mürverçiçeği sosu ve Absolut Pear ile hazırladıkları “Yummy Pear” efsane bir kokteyl. Eğer tatlı kokteylleri seviyorsanız buna bayılacaksınız. Baharatlı tatlar hoşunuza gidiyorsa, satsuma ve baharatlı ananas soslu “Spicy Pineapple” veya biraz daha fresh bir şey arıyorsanız “Lemongrass” tavsiyelerim.
Nerede: Teşvikiye’de Hüsrev Gerede’nin Topağacı yönündeki bir arka paraleli olan Ahmet Fetgari Sokak’ta.
3- Efendi
Eğer “mahalle barı” arıyorsanız adresiniz Efendi olmalı. Tam Topağacı’nın göbeğinde oldukça rahat bir yer. Bir yandan Avrupa’da sokak aralarında bulunan, lokal ve sevimli mahalle barlarını, bir yandan da Asmalı’daki eski mekanları anımsatıyor.

Benim buradaki favori kokteylim; viski, kekik, biberiye ve lime’li “Keep the Spice” oldu, kesinlikle bir benzerini başka bir mekanda nadir bulabileceğiniz bir kokteyl olmuş. Diğer tavsiyelerim ise: cin ve zencefilli “Bahçe Cini” hafif bir seçenek, eger acı seviyorsanız artık her kokteyl menüsünde bir benzeri bulunan, chili ve passion fruit ile hazırlanan “Serendipity” ve de kahveli olan ve arkadaşlarımını favorisi “Disco Nap”.
Nerede: Topağacı’nda Ihlamur Yolu’ndan aşağı inerken Migros’tan sonraki ikinci sokak olan Hacı Emin Efendi Sokak’ın girişinde.

4- Five Cocktails & More
Oben Budak ve Alexander Kokoskerya’nın açtığı Five Cocktails & More, kokteyl konusunda en iddiali yerlerden. Asmalımescit bitti derken buna karşı çıkar gibi Asmalı’nın göbeğindeki mekan şaşırtıcı bir şekilde her daim dolu.
Benim burası ile ilgili bayıldığım iki nokta var: Birincisi, özenle hazırlanmış iç tasarımı, Oben & Alex ikilisinin elinin değdiği belli oluyor, çok güzel detaylar var. İkincisi ise ultra özenle hazırlanmış kokteyl menüsü. Bu kadar detaylı bir kokteyl menüsünü başka bir yerde gördüğümü hatırlamıyorum bile. Kokteyller; cin bazlı, votka bazlı vs vs gibi farklı seçeneklere ayrılmış ve menünün sayfaları arasında hangisini seçsem diye kayboluyorsunuz. Benim önerilerim: cin bazlı ve fresh “Pink Alexander” ile mango ve chilili “Cursed Vespucci”.
Nerede: Asmalımescit’te Sofyalı 9’un yanında kalıyor, Müeyyet Sokak.

5- Finn
Karaköy’de hala gidilesi yerlerden biri olmaya devam eden Finn, “kokteyl bar” ruhunu Karaköy’de yaşatan tek yer. Haftasonları güzel müzik ve güzel kokteyl ikilisi için ideal. Bar kısmındaki yeşiller fışkıran tasarımı da çok seviyorum, aslında dar olan mekana ayrı bir ferahlık katıyor.
Kokteyllerden efsane bir lezzet olan armutlu “Forbidden Pear” ile passionfruit ve chili’li olan hafif acı kokteylleri favorim.
Nerede: Karaköy’de Gaspar’ın yanında, Necatibey Caddesi.

6- Alancha
Her detayı ile özenli bir yer arıyorsanız, aynı zamanda her yerde bulunan birbirinin aynı şeylerden sıkıldıysanız Alancha bir vaha gibi gelecek! Normalde İstanbul’dan Alaçatı’ya/Bodrum’a transfer olan mekanların aksine burası Alaçatı’dan İstanbul’a transfer bir yer ve İstanbul için bir ödül sayılabilir.
Çok ilginç kokteyl seçenekleri olan mekana ne yazık ki yalnızca bir kez gittim ve salatalık ve cinli, sade ve fresh bir seçenek olan “Antioxidan”ı denedim. Fakat burada smoke gun ile fümelenen, isli bir tat veren “Füme” gibi çok ilginç kokteyller bulunuyor. Daha detaylı bir inceleme icin Keyif Adamı’nın yazısını okuyabilirsiniz.

Burası ayrıca tam bir gurme deneyim amacıyla akşam yemeği için de değerlendirilmeli. Şef Kemal Demirasal’ın yaratıcı yaklaşımı ile oluşturduğu menü ve aynı özenin gösterildiği tasarımı ile Alancha, uluslararası basında çıkan değerlendirme yazıları ile Türkiye açısından gurur verici bir restoran. Ayrıca yalnızca menüsü ve kokteylleri ile değil, Cacti Mimarlık’ın elinden çıkan iç tasarımı ile de beş yıldızlı.
Nerede: Hüsrev Gerede’den Vişnezade’ye doğru inerken Şehit Mehmet Sokak üzerindeki Maçka Residences’ın girişinde.

7- Alexandra Cocktail Bar
Burası geçen yıl benim favorimdi! Fakat bu yaz ani popülerlik sonucu bir tık bozulduğunu düşünüyorum ve biraz gözümden düştü. Ama yiğidi öldür hakkını ver – hala İstanbul’daki en iyi kokteyl barlardan biri. Adındaki “cocktail bar”a yakışır bir şekilde birbirinden güzel 10 koktelyden oluşan basit bir kokteyl menüleri var. Benim favorilerim “Knock Knock” ve “Passiflora”. Buranın müzikleri de oldukça güzel. Ayrıca içerde yer olmasa dahi, kapı önünde sosyalleşmek de keyifli.
Nerede: Arnavutköy’de, Adem Baba’nın karşısında kalıyor.
8- Room + Rumours
Deniz Marşan ve Başak Dizer,showroomları olan Room Teşvikiye’ye bir de çok şık bir restoran-bar eklediler. Ünlü iç mimar Mehmet Sezai Yücebaşoğlu’nun elinin dokunduğu mekan; hem iç kısmıyla hem de bahçesiyle çok şık ve keyifli bir yer olmuş. Bir kokteyl alıp devam etmek için güzel bir opsiyon olabilir. Uzun bir kokteyl menüleri var, çoğunu denediğim menüden en beğendiklerim tarçınlı tatları sevenlere uygun BBT (Big Bang Theory), üzümlü Elegant ve adını hatırlayamadığım pamuk şekerli kokteyl oldu.

Fakat burası ile ilgili uyarımı da yapmadan geçemeyeceğim. Ayrı bir yazıda daha uzun anlatabilirim ama tasarımına gösterilen özen ne yazık ki müşteri ilişkileri konusunda sınıfta kalıyor. Servis çok kötü olduğunu ve bunu aklınızda bulundurarak gitmenizi tavsiye ederim.
Nerede: Nişantaşı’nda Valikonağı Caddesi üzerinde eskiden Komşu Kebap’ın bulunduğu yerde.
9- Hedonist
Listenin en yenisi. Nişantaşı’nda eskiden Limonata’nın olduğu yere geçtiğimiz ay Abdi ve Hedonist açıldı. Hedonist başarılı bir kokteyl bar olmuş ve diğerlerine göre öne çıkan özelliği: hem merkezi lokasyonu hem de yüksek tavanlı oluşundan ötürü ferah bir mekan olması. Tek dezavantajı 12 gibi bitiyor olması.
Nerede: Abdi İpekçi Caddesi’nde Beymen’e açılan Bostan Sokak’ta.
Bu da ilginizi çekebilir: Kahve ve kokteyl kültürünü bir araya getiren “dördüncü dalga”: Kahvede dördüncü dalga mı geliyor?
Ayrıca:
Haftasonları için plan yapmaya teşvik eden bir yazı olmuş, süper! 🙂
BeğenLiked by 1 kişi
Teşekkürler ^^
BeğenBeğen
Pingback: Karaköy’de hala gidilebilecek 10 yer – Emre Onar
Pingback: Bu kış İstanbul’da gidilecek 4 semt – Emre Onar
Pingback: 3 adımda Kaş rehberi – Emre Onar
Pingback: Arnavutköy’ün yeniden doğuşu – Emre Onar
Pingback: Kanyon 10 yaşına girmiş! – Emre Onar
Pingback: İstanbul’da kış bitmeden gitmek için 10 cozy mekan – Emre Onar
Pingback: Kahvede dördüncü dalga mı geliyor? – Emre Onar
Pingback: 2017’de karşımıza çıkacak 5 yemek trendi – Emre Onar