Konya, bir gezi rotası olarak ilk akla gelen şehir olmayabilir, ancak Anadolu Selçuklu medeniyetine 200 yıl başkentlik yapmış bir şehir olarak dolu dolu bir hafta sonu vaat ediyor. Mimari şaheserleri bir yana, Türkiye’nin en eski arkeoloji müzelerinden birini ve tabii etli ekmeğini de unutmayalım!

BİRİNCİ GÜN
10:00 Bozkırın ortasında bir vaha
Uçsuz bucaksız bir ovada yer alan Konya’nın dümdüz bir şehir olduğunu hemen fark edeceksiniz. Bu kuralı bozan tek yer ise kentin ortasındaki Alâeddin Tepesi. Harika bir dinlenme ve nefes alma noktası olan tepe,
aslında 20 metre yüksekliğinde bir höyük. Civarda yapılan kazılar, bölgede ilk yerleşimin MÖ 3000’li yıllarda Erken Tunç Çağı’nda başladığını
gösteriyor. Sıkı bir kahvaltı yapın, çünkü öğle yemeğine kadar nefes almadan yürüyeceğiz!
Hamidiye Mah., Selçuklu
10:30 Selçuklu mimarisinin izinde
Tepenin üzerinde, Anadolu Selçuklularının görkemli eseri Alâeddin Camii (1221) yükseliyor. Roma ve Bizans’a ait 40’tan fazla mermer sütun bulunan caminin abanoz ağacından minberi, bir işlemecilik şaheseri.
Şemsitebrizi Mah., Ariftopçuoğlu Sok., 10A, Karatay
11:00 Medreseler diyarı
Çok uzaklaşmadan, Karatay Medresesi’n (1251) gidelim. Çini Eserler Müzesi olarak hizmet veren yapının içi mozaik ve plaka çinilerle kaplı. Giriş kapısı Selçuklu taş işçiliğini yansıtıyor. Tavandaki ince işçiliğe de hayran olacaksınız.
Ferhuniye Mah., Adliye Blv.
12:00 Mimari avına devam!
Konya’nın Anadolu tarihindeki önemini şehri gezdikçe anlamaya başlamışsınızdır. Taş ve Ahşap Eserleri Müzesi olarak hizmet veren
İnce Minareli Medrese (1264) de bu hissi güçlendiriyor. Sırlı tuğla ve kesme çinilerle bezeli minaresi ve görkemli taç kapısı tam fotoğraflık!
Alâeddin Tepesi karşısı, Beyhekim Mah.
13:00 Etli ekmek zamanı!
Kurt gibi acıktığınıza eminim. Konya’nın en güzel yiyeceği olan etli ekmek ile tanışma zamanı. İstikamet, şehir merkezindeki Bolu Lokantası.
Soğansız olarak ve Konya’nın ünlü unuyla yapılan bir tür kıymalı pide olan etli ekmeğinizin tadını güzel bir sürahi ayranla çıkarın!
Aziziye Mah., Aziziye Cad., No:27, Karatay
14:00 Bedesten Çarşısı’nda tur
Kısa bir yürüyüşle Bedesten Çarşısı’na…1538’de, Kanuni zamanında yaptırılan çarşının 40 sokağından 2 binden fazla dükkân var! Yerel
ürünler almak isterseniz tavsiyem, Konya’ya özgü olup, ağızda anında eriyen Mevlana Şekeri. Sade Türk kahvesi üstüne çok iyi gidiyor.
Şükran Mah., Fıçıcılar Sok., No:12, Meram
14:30 Şehrin gizli cevheri!
İstanbul’da Ortaköy Camii’nin mimarisini seviyorsanız, Azîziye Camii’yi beğeneceksiniz! 1867’de Sultan Abdülaziz’in annesi Pertevniyal Valide Sultan adına, “Türk Baroku” denilen tarzda inşa edilmiş. Pencereleri kapılarından büyük; içeri dolan bol gün ışığı caminin içini de en az dışı kadar güzel kılıyor. Yakındaki Hi Coffee’de de mola verilebilir.
Aziziye Mah., Selimiye Cad., 9B, Karatay
15:00 Ve Mevlânâ Müzesi
Gelelim Konya’nın en önemli ruhani noktasına… Hoşgörüye dayalı felsefesiyle dünyayı derinden etkileyen Mevlâna Celâleddîn-i Rûmî’nin türbesinin bulunduğu müze, vaktiyle Mevlânâ’nın dergâhı, ondan önce de Selçuklu Sarayı’nın gül bahçesiymiş. Günümüzde ise Türkiye’nin en çok ziyaret edilen müzelerden biri. Mevlânâ’nın “gök kubbeden daha iyi türbe
mi olur” sözlerine karşılık, ölümünden sonra mezarı üzerine türbe yaptırılmış. O türbe, bugünün ünlü yeşil kubbesi Kubbe-i Harda. Müzede, dergâh eşyaları, değerli elyazmalarının dışında enstrümanlar, sabır taşları ve Galileo’nun asıldığı dönemde astronomi dersleri vermek için kullanılmış olan küre de görülebilir. Tarihi halılar ve hat örnekleri de çarpıcı.
Aziziye Mah., Mevlana Cad., No:1, Karatay
16:00 Kahve mi, arkeoloji müzesi mi?
Ayaklarınıza kara sular indi, değil mi? Güzel bir kahve molası vermek isterseniz, Mevlâna Müzesi’nin yakınlarındaki Araf Hotel’e uğramanızı tavsiye ederim. Renkli dekorasyonu ile tam Instagram’lık! (Aziziye Mah., Nacifikret Sok., No:3, Karatay) Ya da kahveyi es geçip, hızla Türkiye’nin (İstanbul’dan sonra kurulan) ikinci arkeoloji müzesine yollanın. Konya
Arkeoloji Müzesi saat 17.00’de kapandığı için, hızlı olmanız, ya da baştan günü buna göre planlamanız gerek. Özellikle Çatalhöyük buluntuları, size bu coğrafyanın tarihteki yerini hatırlatacak.
Sahibiata Mah., Sahibiata Cad.
19:00 Sema töreni
Konya’ya gelmişken kaçırılmaması gerekenlerin başında, tabii ki Mevlevî sema töreni geliyor. UNESCO’nun İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi’ne de giren törenleri izlemek isterseniz, Konya Büyükşehir Belediyesi’nin cumartesi günleri Mevlâna Kültür Merkezi’nde düzenlediği gösterileri önerebilirim.
20:30 Veee Konya lezzetleri!
Günü yerel mutfağıyla ünlü Lokmahane’de kapatabiliriz. Burada ister tekrar etli ekmek deneyin, ister bamya çorbası, ister tirit veya
tarhun çorbası… Aslında Balıkesir yöresine ait olsa da muhteşem höşmerim tatlısı ile de kapanışı yapmanızı öneriyorum.
Aziziye Mah., Mengüc Cad., No:49, Karatay

İKİNCİ GÜN
10:00 Yağ somunuyla kahvaltı
Kahvaltıda farklı lezzetlere açıksanız, Konya’nın ufak bir sürprizi var: Sabah 5’te mayalanan hamurun, odun ateşinde, dört peynirle pişirilmesiyle hazırlanan yağ somunu. Dört peynirden biri de şehrin ünlü küflü peyniri.
İsterseniz, pastırma veya kavurma da ekleniyor. Adresiniz, Kadınlar Pazarı’ndaki Tarihi Pideci Hasan Şendağlı (pazar günleri tıklım tıklım)! İsterseniz pazardan küflü peynir de alabilirsiniz.
Çelebi Mah., Ali Ulvi Kurucu Cad., No: 4, Karatay
11:30 Harika bir külliye
Belki de Anadolu’nun en güzel külliyelerinden biri! 1277’de Anadolu Selçuklu veziri Sâhib Atâ Fahreddin Ali yaptırılmış. Günümüzde Sahip
Ata Vakıf Müzesi olarak hizmet veriyor. Cami ve türbesindeki turkuvaz ve mercan işlemelere ve ahşap işçiliği mükemmel.
Sahipata Mah., Taş Cami Uzunharmanlar Cad., No:2, Meram
12:30 Konya’da kilise var mı?
Vaktiyle Osmanlı’nın önemli bir şehri olan Konya’da hatırı sayılır bir gayrimüslim nüfus yaşıyormuş. Şehirde günümüze kadar işlevini
koruyarak gelen ve ibadete açık tek kilise ise gotik tarzdaki Aziz Pavlus Kilisesi (1910). Sahip Ata Vakıf Müzesi’nin yakınında.
13:00 Şems’e bir ziyaret
Mevlâna Müzesi’ni ziyaret edip de Şems-i Tebrîzî Türbesi’ni ziyaret etmemek olmaz. Mevlâna’nın düşünce hayatında önemli bir yere sahip olan Şems’in türbesi, Alâeddin Tepesi’nin doğusunda, geniş bir parkın içinde. Kubbenin altındaki büyük sandukada Şems-i Tebrizi’nin mezarının olduğu
kabul ediliyor.
Şemsitebrizi Mah., Şems Cad., Karatay
13:30 Sıradaki: Fırın kebap!
Türbenin çok yakınındaki Ali Baba Fırın Kebap Salonu’na ismini veren Ali Usta, 50 senedir fırın kebap yapıyor. Fırın kebap kuzu tandıra benzese
de, en büyük farkı fırında pişmesi. Kuzuların gerdan ve kaburga etleri tuzlanıyor ve yüksek kubbeli taş fırınlarda, bakır tencere içinde meşe
odunu ateşinde beş saate yakın pişiriliyor, sonra da dinlendirilip tırnak pidesi üzerinde yanında kuru soğanla servis ediliyor. Yazarken bile ağzım
sulandı! Hacı Şükrü Fırın Kebap ve Gazyağcı Furun Kebabı da bu kebabı iyi yapan yerlerden.
Şemsitebrizi Mah., Şeref Şirin Sok., 5A, Karatay
15:00 Kelebekler diyarı
2015’ten beri Avrupa’nın en büyük kelebek bahçesi Konya’da bulunuyor. 385 bin metrekarelik alana yayılan Konya Tropikal Kelebek Bahçesi’nin Avrupa’daki benzerlerinden hiçbir farkı yok. Açık uçuş alanında 15 tür
kelebeğe doğal yaşam alanı sunan bahçede, yaklaşık 100 türden 20 bin bitki bulunuyor.
Sille Parsana Mah., İsmail Kaya Cad., No:244, Selçuklu
16:00 Sille köyü ve sürprizleri
Şimdi Konya’nın çok az dışına çıkıp, 10 km uzaklıktaki tarihi Sille köyüne! Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı izleri taşıyan 5 bin yıllık köyde öncelikle Sille Çay Camii veya Karataş Camii’nin ahşap süslemelerine göz atabilirsiniz. Hamam sefası yapmak için 1884’te inşa edilen Hacı Ali Ağa Hamamı sizi bekliyor (saatleri kontrol edin!). Mübadele öncesi yoğun Rum
nüfusu olan köy güzel bir kiliseye; Aya Elena’ya ev sahipliği yapıyor. 2012’de restore edilip müze olarak açılan kilise, İS 327 yılında Bizans
İmparatoru Konstantinus’un annesi Helena tarafından inşa ettirilmiş, yani Konya’nın en eski ibadethanesi. Kayalara oyulmuş Ak Manastır ve
Şeytan Köprüsü de son derece ilgi çekici.
17:30 Gözleme ve ayran molası
Eğer yorulduysanız veya acıktıysanız Teras Sille Cafe’de gözleme, taze ayran ve çay ile kısa bir mola verebilirsiniz. Kışın gelirseniz odun
ateşinde pişmiş kestaneler de cabası!
Sille Mah., Hacı Aliağa Sok., No:34, Sille

“Tempo Travel yazım: 48 Saatte Konya&rdquo için 1 yorum