Bu ay Pegasus ile uçuşunuz varsa yolculuğunuz sırasında benim yazımı da okuyabilirsiniz! Pegasus Dergisi’nin Mart sayısında Moda’nın mahalle kültürünü ve oradan kafe önerilerimi paylaştım! Blogumu bulup, yazılarımı beğenen ve benimle iletişime geçen Merve Yeniev’e çok teşekkürler.
Son birkaç yılda, farklı bir mahalle kültürü oluştu İstanbul’da. Büyük çoğunluk, kendi muhitinde takılmayı, daha yerel sınırlar içinde kalmayı tercih ediyor. Karaköy’ün yarattığı akımın izinden giderek üçüncü dalga kahvecilere ev sahipliği yapan, kafeleri evindeymiş hissi yaratan Moda, bu kültürün mekana en çok yansıdığı bölgelerden.
Moda’nın, Anadolu Yakası’nın daha izole halinden de dolayı, bu mahalle havasını tam yakaladığını düşünüyorum. Anadolu Yakası’nda oturanlar, öğrenciler ve genç aileler mahalleye haftasonları ayrı bir canlılık katıyor. İlk yapıldığında biraz tepki toplayan ama şimdi nostaljik bir görüntü veren tramvayı ile tam “bizim yakanın Beyoğlu’su” tadında.
Peki, Moda’da nerelere gitsek derseniz? Karaköy’ün yarattığı akımın izinden giderek üçüncü dalga kahvecileri, pubları ve sevimli kafeleri ile son yıllarda ekstra bir popülerlik yaşasa da, Moda’nın yıllardır kendine has bir kitlesi ve mekanları var. Ben de, ta lisedeyken bile arkadaşlarımla dershane çıkışı Moda’daki mekanlara gelmeye bayılırdım. Şimdilerde yaşanan muhteşem ilgi ile neredeyse her hafta yeni yerler açılıyor! Bu yüzden önerilerimde yeni açılan yerlere ağırlık vermek istedim.
Page Cafe & Gallery: Moda Caddesi’nin üzerinde bulunan, galeri ve kafe konseptlerini bir araya getiren sevimli bir yer. Siyah-beyaz damalı zemini, renkli sandalyeleri ve geniş kahvaltı menüsü ile bir Pazar kahvaltısı için keyifli bir adres. Ayrıca galeri konseptine uygun olarak, duvarlardaki resimler de cabası!

Dem Moda: Karaköy’deki favori mekanlarımdan olan Dem, sonunda Anadolu Yakası’na geldi! Burası kısaca butik bir çayevi olarak tanımlanabilir. Dünyanın dört bir yanında gelen çayları, lezzetli tatlıları ve sempatik çalışanları ile Moda’ya çok yakıştıklarını düşünüyorum. Farklı çaylar denemek ve keyifli bir mola vermek için tavsiye ederim. Benim buradaki favori çayım ise Vanilla Bourbon.

Lotta23 Tattoo Coffee: Moda’da geçen yıl açılan Lotta’ya henüz bir kez gidebildim ama favoriler listeme girmeye yetti. Dövme ve üçüncü dalga kahveyi buluşturan ilginç konsepti ve güzel dekorasyonu ile son zamanlarda birbirine benzemeye başlayan kahvecilerin arasından sıyrılıyor.

Day Coffee & Design Shop: Dr. Esat Işık Caddesi üzerinde bulunan bu kafe, ilk bakışta fark edilmeyebilecek kadar küçük! İçerde yalnızca birkaç masa olması ve sempatik sahiplerinin de etkisiyle bana çok samimi bir mekan hissi verdi. Burası da hem bir kafe hem de küçük bir mağaza. Raflarda duran tasarım yastık, bardak gibi ürünleri isterseniz satın alabilirsiniz.

Beppe Pizzeria: Burası aslında yeni bir öneri değil, belki de Moda’nın en eski yerlerinden ama birkaç masadan oluşan bu sevimli pizzacı, benim her daim Moda’daki favorilerimden biri olarak kalacak.
Venture Coffeeworks: Artık çok meşhur olan Walter’s Coffee’nin hemen karşı kaldırımında yer alan Venture Coffeeworks, küçücük bir üçüncü dalga kahveci! Bilgisayarınızı alıp çalışmak için çok uygun, ayrıca kahveleri de çok lezzetli.

Pattis: Kahvaltı için yer arıyorsanız, buraya bir göz atın derim, her şey özenli ve güzel düşünülmüş. Özel yumurta-omlet menüsü bile olan mekan, kahvaltı menüsü ile kulaktan kulağa yayılmaya başladı. Tek dezavantajı, aslında Yoğurtçu Parkı’na yakın kalan ve Moda’dan bir tık uzak lokasyonu.

Bunlar da yazının PDF’leri, dergide sayfa 72-78 arasında 🙂
Harika bir yazı olmuş! Çok faydalı görünüyor. İlk fırsatta keşfe çıkacağım.
BeğenLiked by 1 kişi
Teşekkürler 🙂 Güzel keşifler ⭐️
BeğenBeğen
ben de teşekkür ederim işbirliğin için 🙂
BeğenBeğen