Los Angeles’ta nerede yemeli içmeli?

Los Angeles, yeme-içme sevenler için kesinlikle dünyanın en iyi şehirlerinden biri olabilir. Lafı çok uzatmıyorum ve doğrudan önerilerime geçiyorum. 🙂

Beverly HIlls yemek önerileri

The Ivy

Los Angeles’taki belki en ikonik ve Instagramlık noktalardan biri. Tabu oynuyor olsak ve Los Angeles’ta restoran dense aklıma ilk gelecek yer tabii ki de The Ivy. Amerikan dizi ve filmleri sağolsun… Özellikle de benim için, kısa soluklu ama en sevdiğim dizilerden olan, The Comeback’in Valerie Cherish’inin The Ivy takıntısı ile hem restoranı hem de meşhur sezar salatasını ezbere biliyordum.

Her masasında sarı-kırmızı-turuncu-pembe gülleri, Capri usulü porselen tabakları ve renkli fairy ışıkları ile bu restoran sanki Capri Adası’ndan ışınlanmış gibi ve çok güzel. Hem bahçesi hem de içi o kadar güzel ki!

Günün her saati gelebilirsiniz ama kahvaltı veya erken bir akşam yemeği ideal olur (hava kararmadan gelmek lazım). Servis muhteşem özenli ve akşam yemeği için gelenlere birer kadeh Veuve Clicquot şampanya ikram ediyorlar ve yemeğiniz de “Isola di Capri” (Capri Adası) paketine sarılı ufak bir biscotti ikramı ile bitiyor. Burası tam “Capri meets LA” bir yer. Fiyatlar pahalı ama bir kahve için bile olsa uğramanızı tavsiye ederim, hem belki sevdiğiniz bir Hollywood yıldızına denk gelirsiniz.. 🙂

Bu arada Santa Monica’da The Ivy by the Shore isimli bir de şubeleri bulunuyor. Tek katlı, oldukça sempatik bir binada yer alan restoran huzurlu ortamıyla çok güzel görünüyordu.

Spago

İstanbul’da Nişantaşı’ndaki St. Regis otelinin en üst katında yer alan şubesiyle Spago, İstanbul’da son yıllarda en beğendiğim yerlerden biri ve asıl yeri Los Angeles. Ünlü şey Wolfgang Puck’ın şimdi tüm dünyaya yayılmış birçok restoranı var ama her şey ilk olarak Los Angeles’taki Spago ile 1982 yılında başlamış. Beverly Hills’de Rodeo Drive’a çok yakın bulunan bu şubesi dışardan çiçekli duvarı ile çok güzel görünüyordu. Açıkçası benim fırsatım olmadı ama güzel bir akşam yemeği için yer arıyorsanız burayı değerlendirebilirsiniz. Hatta burası 2013 yılında Zagat tarafından Los Angeles’ın en ikonik restoranı olarak seçilmiş (bunu tabii şimdi yazı için bakarken öğrenmem olmadı…) Eğer giderseniz ünlü somonlu pizzasından denemeyi unutmayın.

Polo Lounge

Ünlü Beverly Hills Hotel’in bahçesinde bulunan Polo Lounge isimli restoran yine şehrin en ikonik noktalarından biri. Birçok filme sahne olmuş bu oteli ziyaret etmenizi öneriyorum ama ayrıca Polo Lounge’un bahçesinde bir kadeh içki veya şık bir öğle/akşam yemeği molasını da kesinlikle tavsiye ederim.

Huzurlu bahçesi sanki filmlerden fırlamış gibi ve arkadan gelen canlı piyano da bu duruma katkı sağlıyor. Burada Polo Lounge’un ikonik salatası McCarthy Salatası‘ndan yemenizi tavsiye ederim. Ayrıca burada bir Hollywood ünlüsüne de denk gelebilirsiniz.

Sprinkles Cupcakes

ATM’den cupcake çekmeye ne dersiniz? İnternette bir yerlerde denk gelmiş olabileceğiniz bu cupcake ATM’si gerçek ve Beverly Hills’de Rodeo Drive yakınlarında bulunuyor.

West Hollywood yemek önerileri

Urth Cafe

Bu kafeyi kahvaltı için birkaç arkadaşımdan duyunca LA’deki ilk sabahımda soluğu burada aldım. Sanırım hayatımda daha kapsamlı bir kahvaltı menüsü görmemiştim diyebilirim. Upuzun kahvaltı menüsünden gözüm pancake ve french toast’a takılsa da canım tuzlu bir şeyler istediği için füme somonlu-poached egg’li toast’ta karar kıldım. Yanında taze kavunla geliyordu ve gayet güzeldi.

Açıkhavada arkadaşlarınızla keyifli bir kahvaltı ve Hollywood ünlülerini görme ihtimali için değerlendirmelik. Beverly Hills’dekine gittim ama en iyisi Melrose Avenue’daki gibi duruyordu, haberiniz olsun. Santa Monica’da da bir şubesi bulunuyor. Ayrıca yalnızca kahvaltı için değil, öğlen sağlıklı, güzel bir yemek için de uğrayabilirsiniz.

Izaka-Ya by Katsu-Ya

Los Angeles’ta yaşayan bir arkadaşımın tavsiye ettiği bu sushi restoranı cozy ortamı ve ısmarladığımız her şeyin lezzetli çıkması ile benden tam puan aldı. Canınız güzel sushi çekiyorsa kesinlikle listenize ekleyin. Favorilerim: tuna jalapeno, lobster hand roll ve Robert roll. Bu arada Santa Barbara’dan çıkan deniz kestaneleriyle yapılan Uni’yi deneyebilirsiniz (uni zaten deniz kestanesi/sea urchin demek). Bizim Ege’nin deniz kestanelerine nazaran buradakiler oldukça etli ve ağızda ilginç bir tat bırakıyor.

Gracias Madre

2015’ler mekanı nasıl bir yerdir diye sorsalar burayı gösteririm. Günümüzün bütün yeme-içme mekan trendlerini harfiyen uyarlayan bu mekan hem barı hem de bahçesi ile bir öğlen veya akşam yemeği için ideal. Oldukça Instagramlık kokteylleri ise bir artı. Margaritası tavsiyem. 🙂

Cecconi’s

İstanbul’da Soho House’dan aşina olabileceğiniz Cecconi’s, Londra, New York ve Los Angeles’ta şubeleri bulunan bir upscale restoran zinciri. Londra’daki şubesini basık ortamıyla pek tavsiye etmiyorum, ama LA’de West Hollywood’daki şubesi ferah bahçesi ile her daim güneşli olan Kaliforniya havasında oturmak için çok keyifli.

Goldie’s

Casual bir mahalle barı arıyorsanız size 3rd Street üzerinde bulunan Goldie’s’i tavsiye ediyorum. Hayatımda içtiğim en güzel kokteyllerden biri olan Golden Girl ile beni aşırı yakaladı. Baharatlı tekila, passionfruit ve merengue ile yapılan ve üzerinde tel tel kırmızı biber ile servis edilen ve boğazda tatlı bir yakıcılık bırakan bu kokteyle bayıldım! Eğer yolunuz düşerse benim için de bir kadeh söylersiniz. 🙂

E.P. & L.P

Eğer güzel bir rooftop restoran veya bar arıyorsanız, ferah terası ile E.P. & L.P.’yi listenize ekleyin derim.

Santa Monica’da yemek önerileri

Merci Clement

Santa Monica’dan tatlı önerileri ile başlayayım. Dondurma alacak veya tatlı yiyecek bir yer arıyorsanız geçen sene açılmış Merci Clement ideal. İlginç popsicle’ları ve waffle’ları ile vitrinini gördüğüm gibi içeri daldım ama fazla ağır waffle’larından uzak durup dondurmaya takılmanızda fayda var. 🙂

Cheesecake Factory

Filmlerden ve dizilerden duymuş olabileceğiniz meşhur zincir Cheesecake Factory’nin Santa Monica’da bir yarı-açık hava AVM’si olan Santa Monica Place’de büyük bir şubesi var. Burayı daha önce Dubai’de denediğim ve cheesecake’lerini aşşşırı ağır bulduğum için bu sefer pas geçtim ama daha önce denemediyseniz bir deneyin derim. Baya turistik bir deneyim sayılır. 🙂

True Good Food

Santa Monica’da yer alan yarı-açık hava AVM’si olan Santa Monica Place’in teras katında food court var ve manzara çok güzel. İsterseniz buradaki yemek yerlerinde hızlı bir atıştırmalık yapabilirsiniz veya canınız sağlıklı bir şeyler çekiyorsa AVM’nin giriş katındaki True Good Food çok güzel bir opsiyon. Güneşli havada (ki LA’de çoğu zaman güneşli) terasta oturup sıcak havanın tadını çıkarabilirsiniz.

Steak’n Salt

Eğer canınız güzel bir hamburger çekiyorsa size Steak’n Salt’u öneriyorum. Biraz Shake Shack havası olan bu mekanda uzun zamandır yediğim en güzel hamburgerlerden birini yedim. Araç geçişi olmayan, yalnızca yayalara açık Third Street Promenade üstünde bulunduğu için aynı zamanda gelen geçeni izlemek için de keyifli.

Cabo Cantina 

Yine Third Street Promenade üzerinde yer alan bu renkli Meksika restoranı casual bir öğlen yemeği veya akşamüstü atıştırması için ideal.

Shrimp Daddy

Burayı Instagram’da tesadüfen keşfetmiştim, Santa Monica’da tam bir Instagram’lık yemek keşfi. Ananas içinde karides!

Jimmy’s Famous American Tavern

Burayı da ne yazık ki deneyemedim ama yine de paylaşayım dedim belki size denk gelir ve denemek istersiniz. 🙂 Instagram’da takip ettiğim bir yemek hesabından bulmuştum ve şu avokado-karides sandviçi denemeye değer gözüküyor, değil mi? 🙂

Venice Beach / Abbot Kinney

Gjelina

Burayı nereden duydum, nasıl buldum unuttum ama listeme eklemiştim ve Abbott Kinney’de dolanırken önündeki uzun kuyrukların dikkatimi çektiği mekana bir baktım haritada işaretlediğim yermiş: Gjelina.

Öğrendiğime göre son zamanlarda popi olan bu mekana aman rezervasyon yaparak gelin (ve arkada yer alan avlusunda masa ayırın), yoksa 1 saate kadar uzayan kuyrukta beklemeniz gerekiyor. Bir Perşembe akşamı olmasına rağmen sırada bekleyenlere 30 ile 60 dakika arasında bekleme süresi veriyorlardı. Buranın olayı nedir peki? Farklı pizzaları ve başlangıç olarak alabileceğiniz farklı sebze yemekleri. Peki değer miydi? Eh. Hayatımda daha güzel pizzalar yedim ama burrata’lı pizzası yine de güzeldi. Ayrıca burada da yine celebrity sighting yapmanız olası.

Salt and Straw

Gjelina’dan çıktınız ve canınız tatlı istiyor, o zaman sizi hemen 2-3 dükkan yanındaki Salt and Straw’a alalım. Burada da yine uzuun kuyruklar vardı ama burası hayatımda gördüğüm en yaratıcı dondurmacı! Avokadolu çikolata, bal ve lavanta, bourbonlu çikolata gibi farklı aromalara ek olarak çok ilginç bir proje yapmışlar. Bir ilkokulda öğrencilere hayallerindeki dondurma aromalarını sormuşlar ve bunlardan 5 tanesini menüye eklemişler. Akçaağaç şurubu-yer fıstığı ezmesi-brioche’lu dondurma veya nane ve cips aromalı dondurma gibi yaratıcı şeyler vardı ve sırada beklerken bunları deneyebiliyorsunuz. Bu kadar farklı aromalı dondurmaları olan bir yer için mükemmel bir şey. Böylece beğenmediğiniz dondurmayı yemek zorunda kalmıyorsunuz. Benim favorim ise almond brittle oldu.

Los Angeles’ta kahve önerileri

Kahve fan’ları buraya! Kahve için ilk önerim Los Angeles için klasiklerden biri olan Alfred Coffee. Hem Beverly Hills hem de Melrose Avenue şubelerine uğradım hatta yine Melrose Place’deki yeni çay mekanlarına da uğradım. Burası hem Instagram için aşırı malzeme sunuyor hem de kahvesi güzel. Daha ne olsun! Neon yazılarla, örgü yazılarla ve aklınıza gelebilecek başka her şekilde “But, First Coffee” yazıları, Compartes isimli en Instagramlık çikolata markasının ürünleri ve “Tea Yes, You Maybe” yazılı bardaklar…

Ayrıca Beverly Hills’de tesadüfen yolumun düştüğü Aharon Coffee‘yi öneriyorum. Sokakta gezinirken bir yeri gözüne kestirip deneme olayını çok seviyorum, özellikle de böyle güzel çıkarsa. Aharon Coffee’de hayatımda içtiğim en sert ama en güzel cold brew’lardan birini içtim ve ayrıca menüde Türk Kahvesi de vardı. Bunun nedeni ise dükkanın yıllar önce Türkiye’den göç etmiş Musevi sahipleriymiş.

Bu arada son olarak benim gidemediğim ama listemde ekli olan diğer yerleri belki siz keşfedersiniz diyerek yazıyorum: Plan Kitchen, Zinc, Tacos Tu Madre. Gidemediklerim arasında en büyük ukde ise Instagram’dan birkaç yıldır bloggerlarda fotoğraflarını görmekten burgerlerinin tipini ezberlediğim In-N-Out Burger. Anladığım kadarıyla Shake Shack tadında bir zincir olan In-N-Out, yalnızca “West Coast”ta yer aldığı için Kaliforniya’da veya Las Vegas’ta deneyebileceğiniz bir zincir. Bu nedenle listenize alabilirsiniz.

Diğer Los Angeles yazıları:
Los Angeles Rehberi